Sante Plus Ürün İçeriklerimiz

Alfa hidroksi asitler (AHA'lar) kozmetik ve dermatolojide sıklıkla kullanılan bir kimyasal bileşik sınıfıdır. AHA'lar, bitişik karbon üzerinde bir hidroksil grubu ile ikame edilmiş bir karboksilik gruptan oluşan organik asitlerdir. AHA'lar doğal olarak meyveler gibi birçok botanik maddenin asit bileşeni olarak ortaya çıkabilir, ancak sentetik olarak da üretilebilir. Yaygın örnekler laktik asit, sitrik asit veya glikolik asittir. 

Yaygın olarak kullanılan AHA’ların adları ve kaynakları: 

• Lactic acid: Süt ürünleri 

• Citric acid: Narenciyeler 

• Mandelic acid: Acı badem 

• Glycolic acid: Şeker kamışı 

• Tartaric acid: Fermante üzüm 

• Ascorbic acid: Meyveler 

• Malic acid: Elma 

AHA içeren ürünlerin endikasyon alanı, cildin nemlendirilmesinden, kırışıklıkların azaltılmasına ve en önemlisi cildin derin kimyasal soyulmasına kadar uzanmaktadır. Akne tedavisinde ve önlenmesinde AHA’lar: Akneler, gözeneklerin ölü deri hücreleri, yağ (sebum) yada bakteriler sebebiyle tıkanması sonucunda ortaya çıkar. AHA'larla peeling yapmak tıkanıklığı gevşetmeye ve temizlemeye yardımcı olur. Sürekli kullanım gelecekteki tıkanıklıkların oluşmasını da önleyebilir. AHA'lar ayrıca akneye meyilli ciltlerde yaygın olarak görülen genişlemiş gözeneklerin boyutunu da azaltmaya yardımcı olur. Eksfoliye edici glikolik ve laktik asitlerden gelen cilt hücresi döngüsü efekti, akne izlerini azaltır. AHA’ların Anti-aging etkisi: Yapılan araştırmalarda Alfa Hidroksi Asit kullanımı ardından kaba doku ve kırışıklıkta azalmanın yanı sıra epidermal kalınlaşma ve dermal kolajen kalınlığında artış gözlemlenmiştir. Cilt renk düzensizliği: AHA’ların daha pürüzsüz cilt oluşumuna destek olduğu ve aynı zamanda cilt rengi eşitsizliğini azalttığını ortaya koymuştur. 

Kaynak:

 • Improving the cosmetic appearance of photoaged skin with glycolic acid. J Am Acad Dermatol 1997; 36: 1011–3. 

• Fruit acid facial scrubs. Dermatological and esthetic correction with alpha‐hydroxy acids (AHA). Hautarzt 1999; 50: 448–60. 

• Alpha hydroxy acids in skin care. Clin Plast Surg 1996; 23: 49–56. • Comparison of alpha‐ and beta‐hydroxy acid chemical peels in the treatment of mild to moderately severe facial acne vulgaris. Dermatol Surg 2008; 34: 45–50; discussion 1.

 • Efficacy of an alpha‐hydroxy acid (AHA)‐based cream, even in mo‐notherapy, in patients with mild‐moderate acne. G Ital Dermatol Venereol 2010; 145: 319–22. 

• Clinical improvement of photoaged skin with 50% glycolic acid. A double‐blind vehicle‐controlled study. Dermatol Surg 1996; 22: 455–60. 

• Treatment of photoaging – A personal comment and open study of the use of glycolic acid. J Dermatolog Treat 1993; 4: 215–8. 

• Effects of alpha‐hydroxy acids on photoaged skin: a pilot clinical, histologic, and ultrastructu‐ral study. J Am Acad Dermatol1996; 34: 187–95

Alfa hidroksi asit (AHA) ve beta hidroksi asit (BHA), iki ana hidroksi asit sınıfıdır. Hem Alfa hidroksi asitler (AHA) hem de Beta hidroksi asitler (BHA) eksfoliyant görevi görürken, BHA’ların ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltmada ve genel cilt dokusunu iyileştirmede de etkili olduğu gözlemlenmiştir. Aynı zamanda akne skarları, yara izi, pigmentasyon, cilt kuruluğu ve kırışıklıklar gibi çeşitli cilt durumlarının tedavisinde de kullanılır. Salisilik asit gibi Beta Hidroksi Asitler (BHA'lar) çözünürlüklerindeki farklılık dışında AHA'lara çok benzemektedir. Diğer dikkat çekici özelliklerinden biri de, AHA'ların suda çözünürlüğünün aksine BHA’lar lipitte çözünürler. Bu özellikleri sayesinde yağ folikülleri yoluyla cilde nüfuz etmeleri kolaylaşır, yağlı cilt ve açık komedonları olan hastalar için daha uygun olurlar. BHA'ların (örn. Salisilik asit) anti-inflamatuar etkisinin kanıtlanmasına ek olarak, bunların cilt tahriş edici etkisinin de AHA'lardan daha az olduğu kanıtlanmıştır. 

BHA bileşenleri şu şekilde sıralanabilir: 

• Salisilik asit 

• Beta hidroksibütanoik asit 

• Tropik asit 

• Trettokanik asit 

Kaynak:

 • U.S. Food and Drug Administrations, Beta Hydroxy Acids, 11.15.2017 

• Marks R, Leyden JJ. Dermatologic Therapy in Current Practice. Mar-tin Dunitz; 2002.

•Anti-wrinkle products Handbook of Cosmetic Science and Technology. New York: Marcel Decker; 2001. p. 543-9. 

• Green B. After 30 years ... the future of hydroxyacids. 2005;4(1):44-5. 

• Therapy for acne vulgaris. N Engl J Med. 1997;336(16):1156-62.

Arbutin, dünya çapında en yaygın önerilen cilt aydınlatma ve pigment giderme ajanlarından biridir. Yapısı gereği arbutin hiperpigmentasyon tedavisinde yararlı olabilecek melanin oluşumunu engelleyen aktivitelere sahiptir ve bu cilt tonu eşitsizliği tedavilerinde önerilen bir içerik olmasına sebep olur. Arbutin yüksek oranda bearberry bitkisinden elde edilir fakat armut, kızılcık ve yaban mersini ağaçlarının yapraklarında ve buğdayda da düşük miktarlarda bulunur ve melanin üretimini engeller. Arbutin neden önemlidir? Temel olarak ciltte oluşan kahverengi veya koyu lekeler tirozinaz enzimlerini içeren melanosit hücreleri tarafından üretilen melanin adı verilen pigmentlerden oluşur. Melanin ciltte renk bozukluğuna sebep olur ve aslında melanin, cildin güneş ve diğer etkenlere karşı savunma aracıdır ve bu savunma sırasında ciltte kalıcı yada geçici lekeler oluşturur. Bu pigmentler UV ışınları ile temas ettikleri her an etkinleşebilir bu nedenle güneşe çok yoğun bir şekilde maruz kalmak lekelerin oluşmasında veya çillerin görünür hale gelmesinde önemli bir nedendir. Cilt lekelerinin oluşmasında güneş kadar akneler, hormonlar, yanlış kullanılan kozmetikler veya ilaçlar da etkilidir diyebiliriz. Arbutin topikal olarak uygulandığında, tirozinaz enzimini inhibe ederek melanin oluşumunu önler. Bu özelliği sayesinde cilt aydınlatıcı ve koyu leke karşıtı olarak kullanılır. 

Arbutinin önemli özellikleri; 

• Tirozinaz enzimini inhibe ederek lekelerin güneş kaynaklı kararmasını azaltır. 

• Birçok leke karşıtı aktif maddelere kıyasla cildi tahriş etme olasılığı düşüktür. 

•Cilt bakım rutinine kolaylıkla dahil edilebilir çünkü diğer etken maddelerle uyumludur. 

• Akne lekelerinde de oldukça etkilidir. 

Kaynak: 

•The significance of arbutin and its derivatives in therapy and cosmetics, Phytochemistry Letters, Volume 13, September 2015, Pages 35-40 

•Cosmeceuticals for Hyperpigmentation: What is Available?, 2013 Jan-Mar; 6(1): 4–11. 

•Natural Resources Containing Arbutin. Determination of Arbutin in the Leaves of Bergenia crassifolia, 129–132. Archived from the original on 2011-08-23. 

•Skin Lightening Preparations and the Hydroquinone Controversy, Sep-Oct 2007;20(5):308-13.

Argireline, peptitler olarak bilinen amino asit zincirlerinden oluşur. Ciltte oluşan kırışıklık ve ince çizgilenmelerin azaltılmasında kullanılan en etkili peptidlerden biridir. Asetil hekzapeptit-8 olarak da bilinir. Gün içerisinde ifade oluşumunu sağlayan kas hareketleri çokça tekrarlanır. Uyurken dahi yüzümüzde kas gerilimleri meydana gelir. Peptitler, özellikle mimik hareketlerinden dolayı ortaya çıkan ince çizgilenmelerin ve derin kırışıklıkların azaltılmasında etkilidir. Cildin pürüzsüz ve canlı bir görünüm kazanmasında yardımcı olurlar. Asetil hekzapeptid-8, topikal enjeksiyonlara alternatif olarak ifade çizgilerinin oluşumundan sorumlu kasların gevşemesini ve kas hareketlerinin yavaşlamasını sağlayarak botox benzeri bir etki gösterir. Kozmetik avantajları Botulinum toksini ile aynı, ancak daha güvenli ve pürüzsüz olan bu kırışıklık önleyici peptit, kısa süreli kullanım sonrasında bile kırışıklık hacminin ve uzunluğunun görünümünü azaltır. Var olan kırışıklıkların giderilmesine yardımcı olduğu gibi yenilerinin de oluşmasını engeller. 

Kaynak: 

• A synthetic hexapeptide (Argireline) with antiwrinkle activity, First published:14 November 2002 

• Geometrical optimisation of a personalised microneedle eye patch for transdermal delivery of anti-wrinkle small peptide, Biofabrication, (2020). 

• Buforin-1 blocks neuronal SNARE-mediated membrane fusion by inhibiting SNARE complex assembly, Biochemical and Biophysical Research Communications, (2019).

C vitamini cildi güneş yanığı, foto yaşlanma, hiperpigmentasyon, kırışıklıklar, sarkma, kuruluk ve düzensiz cilt tonu gibi birçok sorundan korumaya yardımcı olabilir. Antioksidan özellikleri nedeniyle, C vitamini cildinizin doğal yenilenme sürecine yardımcı olur ve hasarlı cilt hücrelerinin onarılmasına katkı sağlar. C Vitamininin Cilde Faydaları: 

• Serbest radikalleri nötralize eder, temizler ve çevresel etmenler kaynaklı stresin cilt üzerindeki görünür etkisini en aza indirir. 

• Bariyer lipitlerinin üretimini arttırır ve cildin nem bariyerini destekler. 

• İnce çizgileri ve kırışıklıkları azaltmaya yardımcı olur, daha sıkı ve elastik bir cilt sağlar. 

• Melanin üretimini azaltarak cildi aydınlatır ve koyu lekelerin görünümünü en aza indirir. 

• Cilt hücre yenilenmesini artırır ve ölü ve hasarlı cildi temizler. 

• Kollajen üretimini arttırır.

 Kaynak:

 • Role of Vitamin C in Skin Diseases. Frontiers in Physiology, 9.201 

• Topical Activity of Ascorbic Acid: From in vitro Optimization to in vivo Efficacy. Skin Pharmacology and Physiology, 17(4),pp.200-206.2004 

• Sodium L-ascorbyl-2-phosphate 5% lotion for the treatment of acne vulgaris: a randomized, double-blind, controlled trial. Journal of Cosmetic Dermatology, 9(1), pp.22-27.2010

Çinko PCA, pirolidon karboksilik asidin Çinko tuzudur. Sebum salgılanmasını azaltarak akne kontrolü sağlar ve aynı zamanda cildin nemini korumasına yardımcı olur. Çinko metal tuzları yapısı sayesinde akne kaynaklı iltihabı kurutur ve aynı zamanda sebum salgısını azaltır ve yağ bezlerinin aktivitesini kontrol eder. Basit bir molekül yapıdadır, doğal olarak vücudumuz tarafından üretilir ve cildimizin su kaybını yavaşlatmak için ürettiği “doğal nemlendirme faktörü” bileşenlerinden biridir. Çinko PCA Nasıl çalışır? Çinko PCA virüs ve bakterilerle savaşmaya yardımcı olur. Çinko ayrıca anti-enflamatuar özelliklere sahiptir. Bu, orta ila şiddetli akne ilişkili kızarıklık ve tahrişin hafifletilmesine yardımcı olur. 

Çinko ayrıca aşağıdakiler de dahil olmak üzere diğer iltihaplı cilt rahatsızlıkları için de önerilir: 

• Melazma 

• Gül hastalığı 

• Seboreik dermatit 

• Egzama 

Dermatolojide Çinko Tedavisi: 

Temel veya çeşitli formlarında çinko (tuzlar) yüzyıllardır terapötik bir yöntem olarak kullanılmıştır. Çinko oksit, kalamin veya çinko pirition gibi topikal preparatlar, foto-koruma(güneş koruma) ve cilt yatıştırıcı ajanlar aktif bileşeni olarak serumlarda ve kremlerde kullanılmaktadır. Kullanımı yıllar boyunca enfeksiyonlar (siğiller, leishmaniasis), inflamatuar dermatozlar (akne vulgaris, rosacea), pigment bozuklukları (melazma) ve neoplaziler (bazal hücre karsinomu) dahil olmak üzere bir dizi dermatolojik durum için kabul görmüştür. Çinko, bu formda sebum üretimini düzenleyen, kızarıklığı ve tahrişi azaltan ve böylece akne ile cildin tedavisinde yardımcı olan bir mineraldir. Son araştırmalar, çinkonun cildin erken yaşlanmasını önlemenin yanı sıra cilt üzerinde patojenik mikroorganizmaların gelişimini kısıtlamadaki fantastik rolünü göstermektedir. 

Kaynak: 

• Zinc l-pyrrolidone carboxylate inhibits the UVA-induced production of matrix metalloproteinase-1 by in vitro cultured skin fibroblasts, whereas it enhances their collagen synthesis International Journal of Cosmetic Science, 34:23-28. 2012 

• Zinc salts inhibit in vitro toll-like receptor 2 surface expression by keratinocytes European Journal of Dermatology 17: 492-496.2007 

• Zinc in skin pathology and care. Journal of Dermatological Treatment (2006), 17(4), 205-210. 2006 • Zinc Therapy in Dermatology, 2014 Jul 10

Glikolik asit; Alfa Hidroksi Asit (AHA) ailesindeki kimyasal eksfoliantlardan biridir. Cildin tonunu ve dokusunu iyileştirerek genel görünümünün iyileştirilmesine yardımcı olur. Daha canlı, pürüzsüz ve genç görünümlü bir cilt dokusu sağlar. Glikolik asit, küçük molekül yapısı sayesinde cildin katmanlarına rahatlıkla nüfuz edebilme özelliğinde olup, ciltte var olan ölü hücrelerin atılması ve fazla sebumun giderilmesi konusunda da uzmandır. 

Glikolik asitin önemli yararları: 

• Hiperpigmentasyonun azaltılmasına yardımcı olur ve cilt tonunun dengelenmesine katkı sağlar. 

• Kolajen üretimini destekleyerek ince çizgilenmeler ve derin kırışıklıkların giderilmesini destekler. • Ciltten ölü hücrelerin atılmasına katkı sağlayarak cildin daha canlı ve pürüzsüz görünmesine yardımcı olur. 

• Gözeneklerin yağ, kir ve ölü hücrelerden arındırılmasına yardımcı olup, gözenek görünümünün azaltılmasında etkili olur. Glikolik asit ciltte soyucu etki gösterdiğinden cildin UV ışınlarına karşı savunmasız hale gelmesine neden olabilir. Bu nedenle uygulama sonrasında ve takip eden günlerde mutlaka güneş kremi kullanılması gerekmektedir. Hassas ciltler haricinde tüm ciltlerin kullanımına uygundur. 

Kaynak: 

• The Effect of Glycolic Acid on the Treatment of Acne in Asian Skin ,19 June 2013,Citations: 25 

• Glycolic Acid Treatment Increases Type I Collagen mRNA and Hyaluronic Acid Content of Human Skin, 20 December 2001, Citations: 21

Hyaluronik asit (HA), cilt onarımı, yara iyileşmesi, doku rejenerasyonu, anti-inflamatuar gibi çeşitli biyolojik süreçlerin düzenlenmesinde çok yönlü bir rol oynar. Olağanüstü biyomedikal ve doku rejenerasyon potansiyeli nedeniyle HA, dermokozmetik ürünlerinin vazgeçilmez etken maddesidir. Hyaluronik asitin sunduğu geliştirilmiş cilt hidrasyonu, kollajen ve elastin uyarımı ve cilt yüzeyi restorasyonu ile gerçekleşir. Farklı özelliklerle dört çeşit Hyaluronic Acid'in bir kombinasyonu olan Hymagic-4D, ciltteki nemi korumak ve nem kazandırmak için cildin farklı katmanlarını hedefleyerek üç boyutlu bir ağ kurar. Bu şekilde cilt tamamen nemlendirilir ve bu doğrudan cildin elastikiyetini artırır. 

Hyaluronik Asit 3 boyutlu etki teknolojisi; 

1. Üç boyutlu ağ yapısı; Hymagic-4D, cildin nemini korumak için üç boyutlu bir ağ oluşturur. 2. Doğru bir şekilde cildin farklı katmanları hedefleme; Hymagic-4D cilde uygulandığında, cildin cilt yüzeyi, kütikül, epidermis ve dermis gibi farklı katmanlarını hedefler, böylece anında üç boyutlu nemlendirme etkinliği sağlar, dışarıdan nem kazandırır ve nemi korur. 

4 Farklı Hyaluronik Asit bir arada; 

•Sodyum Hyaluronat Çaprazpolimer, cilt yüzeyinde, su kaybını azaltan, ayrıca 24 saat nemlendirme ve anti-kirlilik / UV karşıtı yetenekler sağlayan koruyucu yoğun bir film oluşturur. 

•Sodyum Hyaluronat, cilt yüzeyinde su tutarak nemi korur ve cilt yüzeyini besler. 

•Sodyum Asetillenmiş Hyaluronat, cilt yüzey katmanına sıkıca yapışır ve mükemmel hidrasyon ile hasarlı cilt onarımı sağlar 

•Hidrolize Sodyum Hyaluronat, hızla epidermise ve dermise nüfuz eder, cildi içeriden nemlendirir ve kaybedilen nemi geri kazandırır.

3. Üç boyutlu nemlendirme; Yapılan dermatolojik testlerinin sonuçları, 1 saatlik uygulamadan sonra, Hymagic-4D uygulamasının cilt hidrasyonunu % 155.1 hızla arttığını, cilt TEWL'sinin yani transepidermal su kaybının % 32.3 azaldığını göstermektedir. Hymagic-4D, cildi sürekli olarak nemlendirmek için anında üç boyutlu nemlendirme etkinliği sağlayabilir. İçeriden cilt nemini artırır ve cildi pürüzsüz ve elastik hale getirir. 

Kaynak: 

•International journal of biological macromolecules, 120(Pt B) · September 2018. 

Dermokozmetik ürünlerde en sık kullanılan form retinol formudur. Etki gösterebilmek için önce retinale, ardından retinoik aside dönüşür. Bütün retinoidlerin retinoik aside dönüşmesinin sebebi, ilgili reseptörlere yalnızca retinoik asidin bağlanabiliyor

olmasıdır. GAG ve kolajen miktarını artırarak kırışıklık görünümünün iyileşmesini sağlar.

A vitamininin türevi olan retinol, ciltte kolajen üretimini artıran retinoid’lerin grubunda yer almaktadır. Cildi yeni hücreler üretmek üzere harekete geçirdiği için, cilt bakım rutinine eklendiğinde kırışıklıkların görünümünü azaltmaktan cilde sıkılık kazandırmaya, yaşlanma karşıtı güçlü etkiler sunar.

Akne tedavisinde de önemli rol oynayan ve neredeyse her cilt problemine çözüm getiren retinol; gözenekleri sıkılaştırmaya, cilt tonunu aydınlatıp eşitlemeye, koyu leke görünümünü azaltmaya ve hiperpigmentasyonu kontrol altına almaya yardımcı olur. Aynı zamanda antioksidan işlevi de görerek, ciltteki yaşlanma belirtilerinin nedenlerinden olan serbest radikal hasarıyla savaşır.

Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler: 

• A vitamini oldukça kararsız olduğundan ışık ve hava ile temas sonucu etkinliğini kaybedebilir. Hava almayan, koyu renkli ambalajda saklanmalıdır. 

• Fotosensiviteye sebep olabileceğinden yalnızca akşamları uygulanması gerekir. 

• Ciltte kuruluk ve tahrişe sebep olabileceğinden her zaman nemlendiricilerle beraber kullanılmalıdır. 

• Düşük yüzdede kullanılarak başlanmalıdır. 

• Gebelikte kontrendikedir. 

• Ortalama 8-12 hafta sonra etki göstermesi beklenir.

Alfa hidroksi asit (AHA), beta hidroksi asit (BHA) ve poli hidroksi asit (PHA) gibi soyucu asitler içeren ürünler cildin hassasiyetini artıracağından dolayı retinol kullanırken bu asitlere ara verilmelidir.

Kaynak: 

  • The role of topical retinoids in the treatment of photoaging. Drugs. 2005;65(8):1061-72. 
  • Retinoids in aging. Clin Dermatol. Mar-Apr 1996;14(2):207-15. 
  • Cosmeceuticals: the evidence behind the retinoids. Aesthet Surg J. 2010 Jan;30(1):74-7.
  • Bikowski JB. Mechanisms of the comedolytic and anti-inflammatory properties of topical retinoids. J Drugs Dermatol. 2005 Jan-Feb;4(1):41-7. 

Dermokozmetik ürünlerde en sık kullanılan form retinol formudur. Etki gösterebilmek için önce retinale, ardından retinoik aside dönüşür. Bütün retinoidlerin retinoik aside dönüşmesinin sebebi, ilgili reseptörlere yalnızca retinoik asidin bağlanabiliyor

olmasıdır. GAG ve kolajen miktarını artırarak kırışıklık görünümünün iyileşmesini sağlar.

A vitamininin türevi olan retinol, ciltte kolajen üretimini artıran retinoid’lerin grubunda yer almaktadır. Cildi yeni hücreler üretmek üzere harekete geçirdiği için, cilt bakım rutinine eklendiğinde kırışıklıkların görünümünü azaltmaktan cilde sıkılık kazandırmaya, yaşlanma karşıtı güçlü etkiler sunar.

Akne tedavisinde de önemli rol oynayan ve neredeyse her cilt problemine çözüm getiren retinol; gözenekleri sıkılaştırmaya, cilt tonunu aydınlatıp eşitlemeye, koyu leke görünümünü azaltmaya ve hiperpigmentasyonu kontrol altına almaya yardımcı olur. Aynı zamanda antioksidan işlevi de görerek, ciltteki yaşlanma belirtilerinin nedenlerinden olan serbest radikal hasarıyla savaşır.

Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler: 

• A vitamini oldukça kararsız olduğundan ışık ve hava ile temas sonucu etkinliğini kaybedebilir. Hava almayan, koyu renkli ambalajda saklanmalıdır. 

• Fotosensiviteye sebep olabileceğinden yalnızca akşamları uygulanması gerekir. 

• Ciltte kuruluk ve tahrişe sebep olabileceğinden her zaman nemlendiricilerle beraber kullanılmalıdır. 

• Düşük yüzdede kullanılarak başlanmalıdır. 

• Gebelikte kontrendikedir. 

• Ortalama 8-12 hafta sonra etki göstermesi beklenir.

Alfa hidroksi asit (AHA), beta hidroksi asit (BHA) ve poli hidroksi asit (PHA) gibi soyucu asitler içeren ürünler cildin hassasiyetini artıracağından dolayı retinol kullanırken bu asitlere ara verilmelidir.

Kaynak: 

  • The role of topical retinoids in the treatment of photoaging. Drugs. 2005;65(8):1061-72. 
  • Retinoids in aging. Clin Dermatol. Mar-Apr 1996;14(2):207-15. 
  • Cosmeceuticals: the evidence behind the retinoids. Aesthet Surg J. 2010 Jan;30(1):74-7.
  • Bikowski JB. Mechanisms of the comedolytic and anti-inflammatory properties of topical retinoids. J Drugs Dermatol. 2005 Jan-Feb;4(1):41-7. 

C vitamininin kanıtlanmış üç muhteşem etkisi vardır: antioksidan, kolajen güçlendirici ve cilt parlatıcı. Ancak sorun şu ki ,çok dengesiz olmasından ötürü oksitlenerek kahverengiye dönüşür ve kısa sürede (birkaç ay sonra) etkisiz hale gelir.

Bundan ötürü üreticiler saf c vitaminine alternatif olarak türev formunda c vitaminleri üretmeye ve onları test etmeye başlamıştır. Burada ise 3-O-Ethyl Ascorbate olarak bilinen Etil Askorbik Asit’i inceleyeceğiz.

C vitamini ve üçüncü karbon pozisyonuna bağlı bir etil grubundan oluşan "askorbik asidin eterleştirilmiş bir türevidir". Bu, C vitaminini hem suda hem de yağda çok kararlı ve çözünür hale getirir.

Saf C vitaminine dönüşümün daha yavaş bir süreç olması nedeniyle, 3-O etil askorbik asit, daha tolere edilebilir bir C vitamini formu olarak kabul edilir. Optimum kararlılık için gereken pH aralığı, ideal stabilite için askorbik asidin ihtiyaç duyduğundan daha yüksektir ve cildiniz daha yüksek konsantrasyonlu (%10 ve üzeri) C vitamini (askorbik asit) ürünlerini tolere edememiş ise EAC ilgi çekici bir alternatif haline gelmektedir.

EAC ‘ in cilt bakımında kullanım seviyeleri %0.5-5 arasındadır.İstenilen faydaya bağlı olarak %5'in üzerindeki seviyeler de kullanılabilir.İnsan derisi örneklerinde %30'a kadar olan miktarların tahriş edici olmadığı gösterilmiştir.

Bununla birlikte, bir C Vitamini türevinin çalışması için sadece stabil olması yeterli değildir, aynı zamanda cilde emilmeleri ve orada saf C Vitaminine dönüştürülmeleri gerekir. Dönüşümle ilgili olarak, yalnızca üreticilerin EAC'nin deride saf askorbik aside metabolize olduğunu söyledikleri bir iddiadan bahsedebiliriz fakat deriye girebileceğini gösteren bazı testlere göre bu konuda başka bir C vitamini türevi olan Ascorbyl Glucoside'dan daha iyi olduğu görülmüştür.

Hiperpigmentasyonu soldurabilir ve saf C vitamini ile eşit yaşlanma karşıtı faydalar sunar.

EAC'nin hem antioksidan hem de antienflamatuar etkisinin var olduğu öne sürülmüştür ve cildin kolajen üretimini artırabildiği iddia edilmektedir.EAC'nin güçlü noktası, cildin parlatılmasıdır. Üretici iddialarının yanı sıra, %2 EAC'nin cilt tonunu iyileştirebileceğini ve cildi beyazlatabileceğini gösteren klinik in-vivo verileri de vardır.

Kaynak:

  • Journal of Cosmetic Dermatology, Volume 11 (4) – Dec 1, 2012, Stability, transdermal penetration, and cutaneous effects of ascorbic acid and its derivatives
  • Free Radical Biology and Medicine, September 2021, pages 151–169
  • Life, May 2021, pages 1–13
  • International Journal of Pharmaceutics, December 2019, pages 1–9
  • Journal of Cosmetic Science, July-August 2018, pages 233–243
  • AAPS PharmSciTech, June 2016, pages 767–777